“Cumhuriyetin ikinci yüzyılına, sayısı üç yüz binlere koşan metal emekçisinden aldığımız güçle giriyoruz”
Yeni bir yılın ilk günlerini yaşıyoruz. Sorunlar ve hayal kırıklıklarıyla geçen 2022’nin ardından, sendikal mücadeleye olan inancımız, kararlılığımız ve umutlarımızla birlikte yeni bir yılın, 2023’ün başlangıcındayız. Biz, bütün başlangıçlardan ve yeniliklerden ilham alan bir sendika olarak, önümüzdeki yıldan beklentilerimizi gerçekleştirmek için yine omuz omuza vererek, gücümüze güç katarak hayalini kurduğumuz ufuklara doğru yürümeye devam edeceğiz.
Bir yürüyüşün, hem de sonu olmayan bir yürüyüşün en önemli motivasyonu inanç ve akıldır. Aklın rehberliğinde, örgütlü topluma olan inancımızın enerjisiyle, yolumuza çıkan tüm engelleri aşma irademiz, bundan 60 yıl önceki gibi canlı ve genç. Üstelik bu yıl, bu iradenin canına can katacak bir esin pınarının da içindeyiz. Biz Türk Metal Sendikası olarak 60. yılımızı idrak ederken, koca bir asrı geride bırakmış olan Cumhuriyetimiz de yeni bir yüzyılın kapılarını aralayacak. Türk Metal Sendikası, Cumhuriyetin ikinci yüzyılına, sayısı üç yüz binlere koşan metal emekçisinden aldığı güçle giriyor ve bu gücün, bütün metal emekçileriyle birlikte Türkiye işçi sınıfının memleket sevdasını beslediğine yürekten inanıyor. Şu unutulmamalıdır ki bizler, sayısal olarak sahip olduğumuz en büyük olma unvanımızdan çok, nitelik olarak sahip olduğumuz ve kendi bilincimizle yarattığımız büyüklüğün övüncünü yaşayan bir topluluğuz. İşte o büyüklüğün içeriğini oluşturan değer de tepeden tırnağa Türkiye Cumhuriyetidir.
Türk Metal Sendikası, 2023 yılına yüz akıyla girdi. Yani, biz işimizi yaptık, temsil ettiğimiz üyelerimiz için elimizden geleni ortaya koyduk. Sendikasız tek bir metal emekçisi kalmayana kadar örgütlenme sözümüze sadık kalarak, başta Vestel emekçileri olmak üzere on binlerce sendikasız metal emekçisini ailemize kattık. On binlerce metal işçisi, aileleriyle birlikte yüzbinlerce yurttaş demektir. Emeğinden başka sermayesi ve geleceğe ilişkin hiçbir güvencesi olmayan bu kardeşlerimizle Türk Metal çatısı altında birleşmek, bizim gücümüze güç kattığı kadar, onların da gelecek kaygılarının sonu oldu. Örgütlenerek büyümeye devam edeceğiz. Kendini özgürce ifade eden üyelerden oluşan bir sendika olarak, alın terimizin karşılığının ve belki de en önemlisi adil ve hakça bir paylaşımla birlikte büyümeden bize düşen payın, ancak örgütlü mücadeleyle kazanılacağına ve emekçinin refahının Türkiye’nin refahı olduğuna yürekten inanıyoruz.
2022 yılı, tüm çalışanlar için zor bir yıl oldu. Pandemi sonrası uluslararası boyutta yaşanan gerilimler, bu gelişmelere bağlı olarak ortaya çıkan krizler ve bu krizlerin tetiklediği enflasyon tüm dengeleri alt üst ettiği gibi, bütün kazanımlarımızın da yok olmasına yol açtı. Yine nedeni olmadığımız sorunların mağduru olduk. Oysa, ne güzel başlamıştık 2022’ye. Herkesi mutlu eden başarılı bir toplu sözleşme imzalamıştık. Emeklerimizin ve alın terimizin karşılığı için birlikte mücadele edip, birlikte kazanmıştık. 2023 ile beraber yeni bir toplu sözleşme dönemine giriyoruz. Bu yılki ajandamızın en önemli maddelerinden biri bu. Gerek enflasyon gerek siyasi belirsizlikler gerekse TÜİK rakamları sayesinde heba olan tüm kayıplarımız için kolları şimdiden sıvadık. Günü geldiğinde hep birlikte bu kayıpların peşine düşeceğiz. Birçok platformda dile getirdiğim kararlılığı, bir kez de burada ifade etmek istiyorum. 1 Eylül 2023 itibariyle başlayacak yeni toplu sözleşme sürecinde masaya, bizi tatmin etmeyen, gerçekçi bulmadığımız bu TÜİK rakamlarıyla oturmayacağız. Bu konuda kesin kararlıyız.
Her yıl olduğu gibi, 2022’de de Aralık ayını asgari ücret tartışmaları ve beklentisiyle geçirdik. Bu yıl, Asgari Ücret Tespit Komisyonunda işçi kesimini TÜRK-İŞ adına ben temsil ettim. Konfederasyonumuzun aldığı karar gereğince, masada asgari ücretin net 9 bin lira olması için çaba gösterdik. Müzakere sürecinin başında kamuoyuna yaptığımız açıklamalar doğrultusunda, asgari ücret olarak teklif edilen net 8 bin 506 TL’yi insan onuruna yaraşır bir rakam olarak görmediğimiz için işçi tarafı olarak masadan kalktık.
Biliyorsunuz uzun yıllardan beri TÜRK-İŞ olarak çalışanların ücretlerindeki vergi adaletsizliği konusunda da büyük mücadele veriyoruz. Bizim talebimiz, brüt asgari ücretin 16 katı kadar olan ücret gelirlerinden vergi alınmaması, sonrasında oluşacak gelirden alınacak verginin de yüzde 15’te sabitlenmesi. Vergi konusunda alınan son karar uyarınca, 2022 yılında 32 bin lira olan yüzde 15’lik ilk vergi dilimi 2023 yılında 70 bin liraya, sonraki dilimler de kademeli olarak 150 bin ve 550 bin liraya yükseltilmiş olsa da bu iyileştirme bizim beklentimizi karşılamıyor. Hiç kimsenin şüphesi olmasın, vergi adaletinin sağlanması konusundaki ısrarımız ve girişimlerimiz, sonuç alıncaya kadar devam edecek. Emeklilikte yaşa takılanların mağduriyetinin giderilmesi, geçici işçilerin kadroya alınması gibi, çalışma yaşamındaki birçok konuda gösterdiğimiz çaba ve kazandığımız başarıları vergi konusunda da tekrar edeceğiz.
Evet, biz bugüne kadar işimizi yaptık ama daha yapacak çok işimiz var. 2023 yılına bu azimle başladık. Cumhuriyetimiz, demokrasimiz ve tüm emekçiler için çok daha güzel günlerin geleceğine yürekten inanıyor, hepinizin yeni yılını kutluyorum.